23 Ağustos 2014 Cumartesi

My blog

Tanıdığım insanlardan bir blogum olduğunu saklıyorum genelde. Tabi benimkine de blog denirse...
am arada sırada birilerine "blogum var" dediğimde adresinin ne olduğunu öğrenmek için öleceklerini sanıyorum ama kimse sallamıo valla. Düşündüğüm kadar eğlenceli biri diilim galiba. Peehhh...

I'm usually hiding that I have a blog from people I know but when I tell occasionally someone I think they would die to learn it's address. But guess, noone cares. I think I'm not as fun as I'm think:)

 Peki bir zamanlar best badyin olan insanların bir noktada sizin sevmekten vazgeçmesi. Birini ya seversin ya sevmez ve arkadaş olmazsın öyle değil mi? Hangi noktada çok sevdiğin birini artık sevmemeye karar verirsin ki. Ya da hadi böyle bir karar verdin kalbin bu kararı nasıl izler. İnanın bana o kadar çok birilerini artık sevmemeye karar verdim ki. ama hiç bir kararımı tutmaya ikna edemedim kalbimi. Keşke kızdıkları neyse beninle paylaşsalar, kavga etsek, birbirimize her neye kırıldıysak acıklasak ya da baktık düzeltebileceğimiz bir şey değil ikimiz de kızgın ayrılsak. Hiç olmazsa "Noldu ki" düşüncesinden kurtulurduk... Neyse...

What about the ones who are your best friend once and suddenly they just give up... U can love somebodies or not but you can not just decide in the middle of the friendship or love and start to not love them, right? Ok when I say love it doesn't seems as right as I thought but may be in friendship... No... While I'm writing I noticed that yes you can decide. I'm just nonsense. Ok. Whatever...

 
Peki madem ilişki ya da arkadaşlıkta birbirimizi sevmekten vazgecebileceğimize karar verdik, next step için bir formul bulalım. Bu kişiler sizi sevmemeye başladığı anda uzaklaşalım mı hayatlarından. Şimdiye kadar ki vazgeçmeme kuralım bende çok çalışmadı. Peki next kuralımız şu o zaman. Oyle hissettiğim anda arıza çıkarmak. Kavga etmek. Hahahah... Yazarken bile komik... Ama eğlenceli  olabilir.
 
So we decided that it's Ok to start not to love someone in the middle of the relationship, than what should be our next step. Should we just left them in the hell that they already live? Which never worked for my good... Or from now on at the moment that we felt the unkindness or an attitude make a scene, start a huge fight... Event writing this is funny but it can be fun:)

 
Neden bana kimse #icebucketchallenge 'da meydan okumadı...Bi Peehh de burdan. Sıkıcı biri olduğum yönündeki teori gittikçe gerçeğe yakınsıyor...
 
Why nobody challenged me on #icebucketchallenge ? The theory about I'm boring is getting closer to be a fact. Pehhh...
Peki şimdi de daha eğlenceli olmak için ne yapmalı konulu düşünceciğe geldi sıra. Daha çok eğlenceli şey izlemeli bir kere. Bi de belki biraz daha okumak... Eğlenceli insanlarla takılmak mümkün olduğunca şimdi düşününce ok ben sıkıcıyım da A, B, C, çok mu eğlenceli. Yok anacım herkes çok sıkıcı. Ok, kitap dizi, film, karikaturden gidicez o zaman.
 
Then now it's turn to idea of how can we be more fun. First we should watch more comedy seriesi movies or read comedy books. Standups can be useful too:) And be with fun people. If you have some of them around you of course. I just noticed that I don't many... Ok stick with books and movies:)
 


#‎Yağmurdabalkonyıkanlarderneği‬ üyeliğinden ‪#‎Balkonaçamaşırasmayıunutanlarderneği‬ üyeliğine geçiş... Haliyle geçen yıkanan balkona çamaşır asmak mantıklıydı. Taa ki alt kattaki her bir balkona ayrı ayrı çamaşırlar düşürmeye başlayıncaya dek. Hemen altımdaki balkonun sahibi evde olmayınca daha alttaki balkon sahibi teyzeye "Hihi, kusura bakmayın, balkonunuza camaşırımız düştü, size zahmet, alabilir miyim" cümleleri ile komşuluk ilişkilerimi 0'dan 1'e geliştirdim, which me...ans lot. Sonra hemen alttaki kapısı açılmayan balkondaki çamaşırımı ucuna kanca sekli verilmiş çatal iğneli ip oltamı atarak, mühendislik becerilerimle gurur duyarak bir yandan, almaya çalıştım ki bu innovative girişimim çamaşırı, biraz once balkonundan çamaşır istediğim dairenin balkonuna tekrar düşürmemle sonuçlandı. Mühendislik becerilerim bunca yıl sonra kaybolmuş demek ki. Ama insan ilişkilerinde kendimi geliştirmiş olmalıyım ki aynı teyzeynin zilini tekrar basıp sanki olay super saçma diilmiş gibi bir daha çamaşır istemeye gittim:) Tabi kadının kapısında gülme krizine girmem kadını da biraz rahatlaşmış olmalı. "İstersen buraya getir, çamaşırı burda asalım" diye espri bile yaptı... Yani ben espri olarak algıladım. Laf da sokmuş olabilir.
Neyse çok komikti işte diye burada bitirebilirdim ama bir çamaşırı daha hemen alta kapısı açılmayan daireye düşürdüm... 1) Insan bazı şeylerden ders almalı. 2) Neyseki bu sefer kanca fikrim işe yaradı. Yoksa valla bi daha kadının kapsına gidemezdim. Valla...


Neyse gelişme var. :)

 
 



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...