7 Nisan 2012 Cumartesi

Wishes/ Dilekler


Geçmişe dönüp baktığımda bazen gerçekten ama gerçekten dileklerimin olduğunu görüyorum. Gerçekten ama gerçekten diye vurguluyorum çünkü bazı anlar var. Hiç alakasız anlar. Yani içinizde bir gücün falan biriktiğini hissetmiyorsunuz. Sıradan anlar. Arkadaşlarınızla bir binanın önünden geçerken ben burada çalışmak istiyorum diyip, gülüşerek geçiştirdiğiniz anlar. Sonra bir bakıyorsunuz gerçekten orada çalışıyorsunuz gibi…

Benim 2 hikayem var böyle. Belki zorlasam daha da çoğaltabilirim örnekleri… Ama ben bu hikayeyi kime anlatsam hemen herkesin de buna benzer hikayeleri olduğunu duyuyorum…

1.si Ankara’da İşNet’te çalışırken bir 31.Aralık gecesi arkadaşlarla Tunus Caddesi’ndeki işyerimizden Kızılay’a doğru yürürken eskiden İşBankası’na ait gökdelenin önünden geçerken şöyle bir espri yapmıştım: “Yılbaşına nasıl girersen tüm yıl öyle geçermiş. Gece gelip şu binada kalıcam ben” İşte “Hahaha” yapıp geçmiştik. Öyle yıllarca istenilmiş vs falan bir dilek değildi. O anda aklıma gelen bir şeydi. Amaç da zaten binaydı daha çok. Yoksa yükseleyim, şöyle genel müdürler olayım falan da değil. İşte o yılı bitirmeden ben İstanbul’da İş Kuleler’de çalışmaya başlamıştım. İnsanlar plazalardan nefretle bahsederler ya. Ben onlardan değildim. Gayet memnundum İş kulelerdenJ

Diğer hikayemdeyse: Fransa’da evimizle alışveriş merkezimiz arasında yürürken yolumun üzerinde Manpower’ın bir binası vardı. O anda da içimden şimdi neden olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yok ama “Ben şurda çalışsam ya” diye geçirmiştim. Şimdi Microsoft’ta çalışıyorum ama Manpower kadrosunda. Üstelik yıllarca Ms farklı bir İK firması ile çalıştıktan sonra bu firmayı Manpower ile değiştirerek.

Nerede ne zaman ne dilediğimiz dikkat etmek gerek. Bakarsınınız gerçek olur…

When I looked up to my past, I could see that my wishes really really come true. I highlighted as really really, cause there are some moments. Unrelated moments. I mean you don’t feel that it’s a special moment. Just ordinary moments… The moments when you’re walking with your friends and you passes away a building and you say “I wanna work this building”. Then you really work there…

I have 2 stories like this. If I try hard I can remember more… Whoever I tell these stories, they always tell me their similar stories too.

First, When I was working at İşNet, at one 31.December night, while I was walking from Tunus to Kızılay with my friends, I made a joke as we passed away Iş Bank’s skyscraper: How you live at new year night, your whole year will be like this night. So I will come New Year evening to this building, and I will stay here all night. We just laughed and passed away. It’s not a wish that wanted since many years. Just crossed my mind at that moment. And the building is matter, not the job or something. After not so much, I started to work at Istanbul İş Kuleler  (skyscraper-plaza) Most of people doesn’t love plazas but I’m not one of them. I was pretty happy with İş Kuleler.

In my other story: there is Manpower building at my walking route between my house and my shopping center. I still don’t know why but when I saw Manpower signboard I have thought about “ I wish to work here”  Now I works for Microsoft but under Manpower pay roll.

You should be careful about what you wish. I can be true…











You could be imagining about you are a rock star and someday you can...
Hep bir rock yıldızı olmayı hayal etmiş olabilirsiniz ve birgün olabilirsiniz.

You can always think about your little nephew, your sunshine is happy with your family and he can be.
Hep küçük yeğeninizin, günışığınızın ailenizle mutlu olduğunu düşünürsünüz ve olabilir.

Çok eğlenceli arkadaşlar istersiniz ve bir gün bulursunuz.
You always want amusing friends and someday you can find them.

Hep gunışığınızın sizi çok sevmesini dilersiniz ve o da sever.
You always dream about your little sunshine love you back, and he do.


You can dream about fairies at near of river, sometime you are one of them.
Bazen nehir kıyısındaki perileri hayal edersiniz, bazen onlardan biri olursunuz.

Bazen kendinizi iyi hissetmek ve kalabalıklara sunum yapmak zorunda bulursunuz.
Sometimes you have to feel good and make presentations to a crowd.

Sometime you just feel good.
Bazen kendinizi sadece iyi hissedersiniz.

Bazen kafanız o kadar dumanlanır ki...
Sometimes you are high...

You can cry a lot but you can laugh sometimes.
Çok ağlayabilrsiniz ama bazen de gülersiniz.

There are a lot of time that you feel like a crap. But sometime you can see yourself as a miracle. Don't overestimate this feeling so much.
Kendinizden nefret ettiğiniz çok fazla an vardır. ama bazen de kendi kendinizi bir mucize gibi görürsünüz. Bu duyguyu çok abartmayın ama.

If you look carefully, you can see angels.
Dikattli bakarsanız melekleri bile görebilrsiniz.

Onlar heryerdeler.
They are at everywhere.

Ve Işığı görürsünüz.
And you see the light.

Arkadaşlarınızla ve biricik kardeşinizle Los Angeles'da yemek yersiniz birgün.
You can have a lunch with your friends and beloved little bro.

Hep istediğin Nikon'u alırsınız bir gün ve onunla rüya albümünüzü yaratırsınız.
You can buy Nikon that you always want and create your amazing dream album with it.

You can shop as much as you want some day.
İstediğiniz kadar alışveriş yapabilirsiniz birgün.

Tepenizden köpekbalıkları geçebilir bir gün.
The sharks can fly top of your head.

You can even be Fred and Vilma if you want.
İsterseniz Fred ve Vilma bile olabilirsiniz.

Las Vegas:Kim istemez ki./ Who doesn't want.

Okyanus kıyısında havalara uçmak istersiniz ve ve uçabilirsiniz. Tamam uçamazsınız ama en azından deneyebilirsiniz:)
You always want to fly at edge of the ocean and you can. Ok, you can't but at least you can try:)

You always want to see Disneyland and someday you can.
Hep Disneyland'ı görmek istersiniz ve bir gün görebilirsiniz.

You never ever imagine about walking on wires, and someday you are walking on wires.
Tellerin üzerinde yürümeyi hayal bile etmezsiniz ama bir bakmışsınız yürüyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...